Bir ara eşinin yanından ayrılan ve kardeşi ile kalan Kaya, daha sonra eşine kıyamadığı için Ankara’ya evine döndüğünü ancak aradan kısa bir süre geçtikten sonra tekrar eziyet görmeye başladığını itiraf etti.
Şiddetin dozunun giderek arttığını söyleyen Kaya, “Eşim aradı ‘Tedaviyi Ankara’da devam edelim’ dedi. Ben de gittim. Keşke gitmez olaydım. Niyet farklıymış meğer. Akşam evde tartışma kavga başladı. Denge kaybım olduğu için çocuk bile dokunsa yere düşüyorum. Tartıştık, diye eşim bana vurdu ve düştüm. ‘Kalkamıyorum, tut elimi’ dedim ‘Geber, bana ne’ dedi. Yer fayans, buz gibi ve yaklaşık 3 saat boyunca çıplak beni yerde bıraktı. Üzerime birkaç yumruk ve tekme attı’’ dedi.
Evliliklerinin ilk başlarında her şeyin yolunda olduğunu, ancak hastalığın ortaya çıkmasıyla beraber eşinin giderek değiştiğini ve asileştiğini dile getiren Kaya, “Ben eskiden güreş yapıyordum. Kaburgam kırılmıştı. Betonda yatarken çok rahatsız etti ve öleceğimi söyledim. O da aksine kırık olan kaburgama tekme attı. Amacı beni öldürmek. Eşim telefonumu alıp parçaladı, kimseye ulaşamayayım, diye. Bunlar yaşanırken başımda oturup bekledi. Kardeşlerim polis yönlendirmişti ve eşimden şikayetçi oldum. 4 yıl önce evlenmiştik ve aramızda geçimsizlik yoktu. Hastalıktan sonra geçimsizlik başladı. Ankara’dan Gebze’ye gelirken de kılık kıyafetimi vermedi. Saatimi, şövalye gümüş yüzüğümü parmağımdan aldı. Cüzdandaki paralar, kimliğimi alıp, dımdızlak beni sokağa bıraktı. Bende şikayetçi oldum” dedi.
