Perşembe , 25 Nisan 2024

GERÇEK AİLE





Büyük gün geldi ve ameliyatım gerçekten başarılı olmuştu. Yaklaşık bir aylık bir fizik tedavi ile de artık yürüyebiliyordum. O kadar mutluydum ki bir an evvel evimize yürüyerek gitmek ve o güzel evimize kendi ayaklarımın üzerine basarak girmek istiyordum. Ancak geri döndüğümüzde büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü babam ameliyat için gerekli parayı tamamlayamamış ve evimizi satmak zorunda kalmıştı. Meğer o bir ay erken gitmemizin sebebi aslında o sırada evimizi satmak ve yeni bir yer bulabilmekmiş. Üzülmemem için bunu benden saklamışlardı. Artık köhne bir evde, hem de kiracı olarak yaşayacaktık. Bütün bunlar benim yüzümden olmuştu. Ama onlar buna sanki hiç üzülmemiş gibi davranıyorlardı. Onların bu büyük fedakârlıkları beni çok etkilemişti. Bana olan sevgilerinden dolayı artık yürüyebilmemin mutluluğunu yaşıyorlardı ve bana da bu büyük sıkıntıyı belli ettirmemeye çalışıyorlardı.





Bir an evvel artık bende aileme katkı amaçlı çalışmak istiyordum, ancak iş bulmak gerçekten zordu. Fakat bir gün hiç beklemediğimiz biranda postacı kapımızı çaldı ve bir zarf verdi. Zarf, evde boş oturduğum zamanda yazmış olduğum “Mutluluk Nerede?” isimli kitabı yolladığım yayın evinden geliyordu. Kitabımı çok beğenmişler ve basmak istiyorlardı.





Kısa zamanda anlaşma sağladık ve kitabım basıldı. Elbette ki bu kitabı aileme borçluydum. Anlaşmamız kitabı beğenmelerine rağmen yayın evinin kitabımın satıp satmama şüphesi nedeni ile satış rakamı üzerinden yüzde usulü ile olmuştu. Ancak gerçekten kitabım çok tutuldu ve bu benim için çok büyük bir kazanç oldu. Çok kazanan, ünlü biri olmuştum.Artık başka yayın evlerinden de yeni kitaplar yazmam için teklifler geliyordu. En çok satanlar listesinin başında olmam sebebi ile TV’lere bile çıkıyordum. Yine bir iş görüşmesinden eve dönerken yolumu birisi kesti ve çok önemli bir konuda görüşmek istediğini söyledi. Yakınlardaki bir kafeye oturduk. Daha sonra, beni yazdığım kitaplar sayesinde bulduğunu söyledi. Sözde yıllardır beni arıyormuş.





Kafe de oturup konuştuğum adam, hayatımın o en acı gününü yaşattı bana. Benim akrabam olduğunu söyledi. Sözde benim amcammış, tabi buna inanmadım ama onu dinledim. Bana 1999 depreminde evimin yıkıldığı sırada ailemin ö/ldüğünü, kendisinin beni aradığını ama bulamadığını söyledi. Şu anda ailem olarak bildiğim kişilerin ise aslında ailem olmadığından hatta akrabam bile olmadığından bahsetti. Onların beni habersiz bir şekilde, oradan kaçırdıklarını söyledi. Ama artık beni bulduğunu ve oraya geri dönmemem gerektiğini söyledi. Anlatırken öyle içten ve ağlayarak anlatıyordu ki ona inanmadım desem yalan olurdu. Hatta bana o zamana ait bir gazete kupüründen çıkmış bir haber bile getirmişti yanında. O haberde benimde içinde bulunduğum bir resim vardı.





Resmin hemen altında depremde yok olmuş bir aileden kalan son fotoğraf diye yazıyordu. Bana benzeyen o insanları görünce inancım arttı. O an neler düşündüğümü bile bilemiyordum. Tüm dünyam yıkılmıştı. “Yıllarca ailem bildiğim bu insanlar beni kaçırmış olabilirler miydi gerçekten. Bu iyiliğin son safhasındaki mükemmel aile, beni gerçek ailemden koparmış olabilir miydi?” Buna inanamıyor ve inanmak da istemiyordum. “Nasıl olur da bunca zaman bana hiçbir şeyden bahsetmemiş olabilirlerdi.” Geri gitmemem konusunda bu kadar ısrarcı davranmasına rağmen bu kişiyi yani amcamı reddettim ve oradan uzaklaştım.Eve gitmem gerekiyordu ama artık oraya bütün bunları öğrendikten sonra nasıl gidebilirdim. Sokaklarda saatlerce öylesine dolaştım, düşüncelerimin arasında bocalayarak. Sonunda babam diye bildiğim kişi telefonumu çaldırdı. Telefonu elime alıp baktım ve çağrıyı reddettim. Ardından bir çağrı daha geldi ama onu da reddettim. Bir müddet zaman geçince tekrar çağrı gelince kızgınlıkla telefonu alıp yere fırlattım. Gece geç vakit olmaya başlamıştı ama kafamda deli sorular ve öfke, benim eve gitmeme engel oluyordu. Sonunda bir motele gittim ve orada sabahladım.




Sonraki Haber

Korkutan bir deprem daha

AFAD duyurdu! Korkutan bir deprem daha AFAD korkutan bir depremin daha meydana geldiğini açıkladı. İşte …