Cumartesi , 20 Nisan 2024

Kübra Par’ın ağzı açık kaldı! O gerçeği böyle itiraf etti





Vatandaşlarımızın bizden farklı beklentileri oluyor. Örneğin Adana bölgesinde hava sıcak olduğu için balkonu büyük binalar istiyorlar. Oysa depremin en büyük etkilerinden biri burkulma olayı. Deprem yükü geldiğinde her kolona eşit yük binmezse binayı burkabiliyor. Çıkma balkonlar varsa daha kolay çöküyor.





Balkonsuz ev yapıyorsunuz diye size kızıyoruz ama balkon deprem açısından doğru bir tercih değil mi?
Yapsanız bile fazla çıkma balkon olmamalı. Esas ana binadaki metrekareden yemek suretiyle yapılmalı. Yıllarca Türkiye’de insanlar evlerinin metrekaresini balkon çıkarak büyütmeye çalıştılar. İnşallah bu yaşadıklarımız hepimize ders olur.

“YENİ PROJELER İÇİN YER TESPİTİNE BAŞLADIK”
Enkazlarda arama ve kurtarma çalışmaları devam ediyor ama bir yanda da soğukta barınma ihtiyacı olan vatandaşlarımız var. Depremden etkilenen şehirlerde yapılacak yeni konutlarla ilgili çalışmalara başladınız mı?





Yer seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ile birlikte çalışıyoruz.
Yıkılan aynı yerlerde mi yapacaksınız yoksa yeni yerler mi seçeceksiniz?
Şu an düşündüğümüz yerler aynı yerler değil. Bu kadar yıkım olmasını binaların eski olmasına bağlayanlar var. Bu doğru ama unutmayalım ki bugün yaptığımız binalar da gelecekte yaşlanacak. Dolayısıyla seçeceğimiz zemine de çok dikkat etmemiz gerekiyor.





Şehir merkezleri başka bölgelere taşınırsa demografik bir problem çıkmasından endişe ediliyor. Özellikle Hatay’da çok sayıda Suriyeli sığınmacı var malum…
Bir şehrin merkezini değiştiremezsiniz. O şehirde o kültür oluşmuşsa korumak gerekir. Tabii aynı yerler yerleşime açılırsa bu sefer de birileri “Depreme rağmen gidip gidip aynı yere yapıyorlar” diyecek. Dolayısıyla bu ağır bir soru bu.

Benim şahsi kanaatim; o şehir orada yaşamaya devam edecekse önce o yapılar neden yıkıldı, zemin açısından doğru yapılar mıydı, kat yükseklikleri ideal miydi, bütün bunların matematiksel ve teorik olarak irdelenmesi gerekir. Mühendislik hesapları güvenli ve doğru bir şekilde yapılırsa siz denizin üzerinde de ev yapabilirsiniz. Tabii onun maliyeti farklıdır. Demografik kaygınız varsa ona göre bütçe ayırmanız gerekir.





Bizim yapacağımız yeni yerler içinse, “Şehir gelişecekse bu yöne doğru gelişsin” diyeceğiz. Eski yerlerde de mümkün olduğunca düzgün yapılaşmalarla hayatın devam etmesini sağlayacağız.
Bu depremin yarattığı en büyük sorunlardan biri de altyapının çökmesi oldu. Yollar yarıldı, elektrik ve doğalgaz hâlâ verilemiyor. Oysa TOKİ konutlarının olduğu bölgede altyapı da çökmemiş. Oralardaki altyapıyı da yenilemiş miydiniz?

Kendi sınırlarımız içindeki altyapıyı TOKİ yaptı ama şehirle entegrasyonunda şehirdeki hatları kullandık. Yani bir şehirde su yoksa TOKİ’de de yoktur.
Peki altyapının bu kadar hasar alması normal mi? Daha güçlü yapılamaz mıydı?
Zemini doğru seçmezseniz altyapı da zarar görür. Altyapıyı da parçalayacak olan zeminin oradaki davranışıdır. Taşıma gücü bakımından zayıf bir zeminse, yeraltı su seviyesi yüksekse, sıvılaşmaya sebebiyet verecek yapıdaysa yanlış bir yer seçilmiş demektir.





“Denize bile bina dikilir ama doğru yöntemlerle” dediniz. Hatay havalimanı 50 farklı noktadan parçalandı. Bu bize ne söylüyor?
Zemin doğru değilse tıpkı binalardaki gibi önlem alacak, gerekirse kazık çakacaksınız. O da işe yaramıyorsa orada yapmakta ısrarcı olmayacaksınız.
Bu depremden ders alarak Türkiye genelinde kentsel dönüşüm seferberliği başlatılabilir mi?





Her binanın bir ömrü vardır. Belli aralıklarla numuneler alınarak kontrol edilmesi gerekir. Fakat bizim insanımız binaların ilelebet yaşayacağını, sadece bu tür depremlerde yıkılacağını düşünüyor. Oysa eski yapıların ömrü dolduğunda yenilenmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm yapamıyoruz çünkü herkesin beklentisi çok yüksek. Oysa amacı insanların korkmadan yaşamını sürdürebileceği yeni binalara kavuşması olmalı. Bunu rant kapısına dönüştürürsek başarmamız çok zor.

Hep müteahhittin kazancı konuşulur ama aslında vatandaşlarımız kazançlarını yüksek tutmaya çalıştıkça kentsel dönüşüm zorlaşıyor. İşin içine siyaset de girince süreç uzuyor. Belediye bir taraf, devlet bir taraf, vatandaş bir taraf… Bu üçü karar verebilse müteahhit kısmı kolay.”

Sonraki Haber

Son Dakika: İsrail’den İran’a Füze Saldırısı, Uçuşlar Durduruldu, Dünya Şokta

Son Dakika: İsrail’den İran’a Füze Saldırısı, Uçuşlar Durduruldu, Dünya Şokta ABD kaynaklarına göre İSRAİL, sabaha …