“SÜREKLİ GİTTİĞİM BİR BÖLGEYDİ” Bahsi geçen olayın, sürekli gittiği Ali Semerkandi Hazretleri’nin türbesi etrafında görevli bir mezar kazıcısı tarafından kendisine anlatıldığını belirten Hatipoğlu, “Ankara’nın Çamlıderesi’nde Ali Semerkandi Hazretleri’nin mezarı var, Hz. Ömer’in soyundan gelir. Ben sürekli giderim oraya yani ayda en az 1 kere uğramaya özen gösteririm. Orada bir mezarcı var. Bu mezarcı birkaç kez benimle görüşmek istedi. Konuşurken dedim ki “Sen ne iş yapıyorsun?” O da bana mezar kazıcısı olduğundan, mezarlara beton yaptığından bahsetti” dedi.
“MEZARI AÇTIĞINDA VÜCUDUN BOZULMADIĞINI GÖRMÜŞ” Hatipoğlu, kadının hikayesinin bu kazıcının mezarı açmasından sonra ortaya çıktığını belirterek, şöyle devam etti:
“Ben bu mezarcı arkadaşa garip şeylerle karşılaştın mı diye sordum. Hocam dedi bir gün mezar kazdım, uzun süreli bir cenazeydi. Mezarı kazdım dedi, bir kadın cenazesi çıktı. Kefeni bozulmamış, vücudu aynı şekilde duruyor. Merak ettim kim bu kadın diye. Buldum da daha sonra diyor. Yaşlı bir kadınmış. Hayatı boyunca eli açıkmış, çok cömert bir kadınmış ve kimsenin aleyhinde dedikodu yaptığı görülmemiş. Kimseye karışmayan dindar bir kadınmış ve sabah namazlarını cemaatle kılan bir kadınmış ve cesedi çürümemiş. Bazı vücutlar toprak yemez tabii. Peygamberlerimizin ve şehitlerin vücudu gibi. Bunlar bozulmaz.” (kaynak:haberler.com)
