Yazılı açıklama yapan Ayman, “Son dönemlerde basın yayın organlarında ve sosyal medyada şahsımı açıkça hedef alan yayınlar yapıldı. Basın yayın ilkeleri hiçe sayılarak aleyhimde bir mahkeme kararı olmadan hedef gösterildim. Hakkımda yazılan asılsız bir ihbar mektubu ve bana ait olmayan bir Twitter hesabı referans alınarak ‘suçlandım’. Nitekim yapılan tahkikat neticesinde Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakıldım” dedi.
Güven içinde yaşama ve çalışma hakkım elimden alındı” Hedef gösterilmesinin ardından kendisinin ve ailesinin güvenliğinin kalmadığını belirterek istifa ettiğini aktaran Ayman şöyle devam etti: “Ben üniversite mezunuyum. Özel bir okulda öğretmenlik yaptım. Yüzlerce öğrencim ve velileri nasıl bir öğretmen olduğuma şahidimdir. Öğretmenlik sonrası hakkım ve liyakatimle büyükşehir belediyesinde işe girdim. İki buçuk yaşında bir kızım var. Onun için ve geleceği adına çalışmak zorundayım. Şayet beni hedef gösterenler için bir anlamı varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bundan kaynaklı haklarımı kullandım. Çalışma, güven içinde çocuğuma bakıp onu büyütme gibi temel ‘yurttaşlık’ haklarım hiçe sayıldığı gibi can güvenliğim de tehlikeye atıldı. Bir vatandaş olarak, bir Kürt, bir kadın, bir anne olarak bu ülkede huzur ve güven içinde yaşama ve çalışma hakkım elimden alındı. “Bana yapılan haksızlığı kamuoyunun mahşeri vicdanına bırakıyorum” Şahsımın, kızımın ve ailemin daha fazla hedef gösterilmemesi ve güvenlikleri açısından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevimden istifa ediyorum. Bana yapılan haksızlığı ise ruhunda ve yüreğinde bir parça da olsa güzellik ve adalet kalmış insanların ve kamuoyunun mahşeri vicdanına bırakıyorum.”
