“SEN BENİM KARIMSIN, BEN SENİN KOCANIM”
İsmailağa Cemmati’ne bağlı bir vakfın kurucusu olan Y.Z.G.’nin kızı H.K.G. 1998 yılında İstanbul Fatih’te dünyaya geldi. Kız çocuklarının okutulmadığı bir ortamda büyüyen H.K.G. ifadesinde Çengelköy’de yaşarken babasının kendisini 29 yaşındaki müridi K.İ. ile imam nikahı kıyarak evlendirdiğini söyledi. Ardından babası tarafından karşı komşuları olan K.İ.’ye gönderildiğini söyleyen H.K.G. o evde cinsel istismarın başladığını belirtti. Bunların kendisine o dönem bir oyun olarak aktarıldığını ifade eden H.K.G., “Ben ağladım. Kadir evlendiğimizi söyledi. Annem, babam nasıl evliyse bizim de evli olduğumuzu anlattı. ‘Sen benim karımsın, ben senin kocanım’ dedi. ‘Evliler böyle oyunlar oynar ama bu oyun kimseye söylenmez’ dedi. Annem ile babam Kadir’e ‘Damadım’ diyordu.” dedi.
İlk zamanlarda yaşananlara annesinin karşı çıktığı iddia edilirken babasının, annesi evde olmadığı zamanlarda H.K.G.’yi K.İ’nin evine gönderdiği ileri sürüldü.
TESTE 21 YAŞINDAKİ BİR KADIN SOKULDU”
H.K.G.’ye 13 yaşındayken nişan yapıldığı 14 yaşına geldiğinde de düğün yapıldığı söylendi. 2012 yılında annenin H.K.G.’yi hastaneye götürdüğü ve muayeneden sonra doktorun polise haber verdiği belirtilirken anne ve 14 yaşındaki H.K.G.’nin kendilerine ezberletilmiş olanları söylediğini aktarıldı. Buna göre H.K.G.’nin o dönem 17 yaşında olduğunu söylediği ve kendi rızasıyla evlendiğini anlattığı öne sürüldü. Kemik yaşı testine de 21 yaşındaki bir kadının sokulduğu iddia edilirken o süreçte soruşturmanın kapandığı ifade edildi. H.K.G. ise 17 yaşında geldiği zaman anne oldu ve radyoda dinlediği bir programla yaşadıklarının oyun olmadığını, cinsel istismara uğradığını anladığı anlattı.
“ANNEM SAÇLARIMI TARAR SENİN YANINA GÖNDERİRDİ BENİ”
İfadesine göre sonrasında yeniden içine kapanan H.K.G.’ye 18 yaşına geldiği zaman resmi nikah yapıldı. H.K.G. sosyal medyada tanıştığı bir kadına yaşadıklarını anlattığını, kadının kendisine kocasıyla konuşmasını kaydetmesini ve şikayetçi olmasını söylediğini ifade etti.
Ses kaydında yer alan ifadeler ise şu şekilde:
H.K.G.: “6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi… Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı”
K.İ.: “Var mı yapacak bir şey onu söyle. Dönebiliyoz mu.”
H.K.G.: “Ama telafi de olmuyor”
K.İ.: “Yani tam bir hatadır… Yanlış bir şey… Ha şu an ben kendi kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim. Evlendiririm. Ama o şekil bir şeye müsaade eder miyim. Etmem.”
H.K.G.: “Babam nasıl düşünmedi.”
K.İ.: “Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyor. Bırak sen de Allah Allah.”
H.K.G: “Yani kızım daha küçük, 6 yaşında. İlişkiyi kaldırabilir mi, kaldıramaz mı, insan bunu bilmez mi…”
K.İ.: “Ben seni öyle görmemiştim. Öyle gittim işte. Ufaklığın öyle geçti dediğin gibi. Ne bileyim ya…”
H.K.G.: “Annem saçlarımı tarar senin yanına gönderirdi beni.”
