Cuma , 29 Mart 2024

Yaşlı adam oğlu dünyaya geldiğinde kırk yaşındaydı.





Buzdolabım yoktu bir bardak soğuk su içemedim. Sıkıldığımda temiz havaya çıkaranım olmadı., Altımı ıslattım diye tokat attılar. Ayda bir kere banyo yaptırdılar; kirden vücudumda yaralar oluştu. Bana bu yapılanlar arkası kuvvetli olanlara yapamadılar çünkü onların ilgilenenleri vardı ve ben ise kimsesizdim.





Biliyor musun? En çok da sevgisizlik a-cı verdi.
Kimse saçımı taramadı, yüzümü okşamadı. Sen terk edilmişlik nedir bilir misin oğlum? Terk edilmişlik, ö-lmeden m*zara konmaktır bunu unutma olur mu. İşte böyle artık her şey için çok geç senin benim için yapacağın hiç bir şey kalmadı. Ben her şeye alıştım da sadece senin özlemine alışamadım.” derken feri sönmüş gözlerinden iki damla yaş yuvarlanıp yanaklarında dondu.





Oğlu şok olmuştu.
“Bana bunları neden şimdi söylüyorsun, neden daha önce söylemedin?” Babası, “Nasıl söylerdim ki sen beni koskocaman evinde bir köşeye sığdıramamış, bana burayı layık görmüştün. Seni rahatsız etmek istemedim oğlum. Benim için artık çok geç de ben asıl senin için üzülüyorum çünkü sen yaşlandığında çocukların seni buraya bırakırlarsa benim dayandıklarıma sen dayanamazsın.





Unutma ki ne verirsen onu alırsın oğlum” dedi ve gözlerini kapattı. Belli ki bu konuşma onun son kalan gücünü de tüketmişti. Bir saat sonra sıkı sıkı tuttuğu oğlunun eli ellerinden kayıp düştü. Evet, bir baba daha içi acıyarak hayata veda etmişti.

Sonraki Haber

İsrail Gazze Şeridi’ndeki hastanede 200 kişiyi infaz etti

İsrail Gazze Şeridi’ndeki hastanede 200 kişiyi infaz etti Gazze’deki hükümet, İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Şifa …