Pazar , 19 Mayıs 2024

Tüdanya acılarla dolu hikayesini böyle anlattı..


KULİSTE KİMSEYLE KAVGA ETMEDİM





Tüdanya, İzmir’de ünlendikten sonra İstanbul sahnesine transfer oluyor. Şarkıcı o günleri şöyle anlatıyor: “İstanbul’da Hürriyet Gazetesi’nin eğlence çadırı vardı. İbrahim Tatlıses, Küçük Emrah, Ayşegül Aldinç… Böyle bir kadro sahne aldık. Çok anılarımız var. Bir gün bunları kitaba yazmak isterim. Gerçekten hikaye içinde hikaye hep.”





Şarkıcı, 80’lerde İzmir Fuarı’nın en büyük sınav yeri olduğunu söylüyor: “Orası en büyük sınav yeri. Oraya herkes çıkamazdı. Ben 10 sene üst üste çıktım. Kimseyle kavgam, gürültüm olmazdı. Adım altta yazılmış, üstte yazılmış falan hiç bunları önemsemezdim. Fakat sahneyi yıkardım. Yurtiçi, Avrupa o dönem herkes ‘Seni Sevmeyen Ölsün’ şarkısını söylerdi.”
“Seni Sevmeyen Ölsün”ü bir kerede kaydettik





Tüdanya, kitlelerin onu tanımasını sağlayan “Seni Sevmeyen Ölsün” şarkısının kendisine nasıl geldiğini şöyle anlatıyor: “Şarkı bana geldiğinde rahmetli Yılmaz Tatlıses sadece bağlamayla çalmıştı. Kaseti yollamış teypte dinliyordum. Aklımdan geçen ‘Bu nasıl şarkı’ düşünceleriyle stüdyoya gittim. Şarkıya rahmetli İlyas Tetik öyle güzel sözler yazdı ki… Stüdyoda sadece bir kere okudum ve kaydettik.”





‘BÜLBÜL SUSTU’
61 yaşındaki Tüdanya, İzmir’de yaşıyor. Gırtlak kanseri sonrası geçen yıl ‘en değerlim’ dediği sesini kaybeden şarkıcı, bu süreci nasıl atlattığını şöyle anlatıyor:
“Şu an sağlığım bozuk. Ama çok şükür şikayet etmiyorum. İzmir’deyim, makineye bağlı yaşıyorum. 10 yaşında torunum var. Annesi 9 aylıkken bana bıraktı. Ben büyütüyorum. Oğlumun oğlu. Onunla geçiyor hayatım. En değerlim sesimi kaybettim. Az şey mi? Gırtlak kanseri oldum. Sesim, bademciklerim hepsi gitti. Bülbül sustu. Ama çok şükür, nefes alıyorum. Hayattayım. Bazen şarkılarıma denk geliyorum. Ama sesimi dinleyemiyorum, çünkü çok üzülüyorum.”





Tüdanya, hem maddi hem de manevi zorluk yaşadığı dönemde Haluk Levent ve AHBAP Derneği’nin kendisine yardım ettiğini söylüyor: Haluk Levent ile bağlantımız Polat Yağcı sayesinde oldu. Polat Yağcı’yı hiç tanımıyordum. Ama Hakan Eren her zaman maddi manevi yanımda oldu. 9 ay Ege Üniversitesi Hastanesi’nde kaldım. 8 ameliyat geçirdim. Bir yudum su içemedim.”
Tüdanya, bir dönem Bergen’le aynı gazinoda sahne alıyordu: “Bizi hep rakip gösterdiler, fakat değildik.”
Bize yazılan rolü oynuyoruz!





Tüdanya, hayatta ‘keşke’leri olduğunu söylüyor: “Keşkelerim de ‘iyi ki’lerim de çok. Ama şuna inanıyorum; bize bu rolleri yazan yüce Allah. Biz de rolümüzü oynuyoruz.”
Şarkıcı şu sıralar yeni bir şarkı yazdığını belirtiyor: “Ben bir dönem sahnelere küstüm, ondan ortalarda gözükmedim. Ama artık evde şarkı yapıyorum. Zor da olsa bir hapishane şarkısı yaptım. Cansever okuyacak. Kopmadım müzikten.”
14’e basmadan evlendim, açlık ve bakımsızlıktan bebeğim öldü





“İlk evliliğimi 14’üme girmeden yaptım. Babam, çocukken evlendirdi. O evlilikte yaşadıklarımdan 10 tane Film çıkar. Bütün Bergama şahittir. 15 yaşımda anne oldum. İlk çocuğumla aramızda 15 yaş var ve ben hep açtım. Annemin evine gidersem Yemek yiyordum. Açlık ve bakımsızlıktan ilk bebeğim öldü. Bu hayatta dayaktan, fakirlikten, ihanetten bıktım. 5 kız kardeşiz, hep 14-15 yaşlarında evlendirildik.





Bu evlilik 10 sene sürdü. İki çocuğum daha oldu. Seçil ve Seçkin… Evlere temizliğe gidiyordum. Bir gün bir kadın doğum doktorunun evine gittim. Bana ‘Kızın olursa adını Tüdanya koy’ dedi. Çok hoşuma gitti. Aklımda kalmıştı. Nereden bilirdim benim adım olacağını… Esas adım Hatice’dir.”

Sonraki Haber

Belediye başkanı hayatını kaybetti

Belediye başkanı hayatını kaybetti Aksaray’ın 1984-1994 yılları arasında CHP’den belediye başkanlığı yapan ve şehre önemli …