Pazartesi , 29 Nisan 2024

3 ay önceden başlar





PEYGAMBERİMİZ’İN VEFATI ÖNCESİNDE YAPTIĞI DUA Hz. Âişe vâlidemizin rivayet ettiği bu iki hadiste, sevgili Peygamberimiz’in vefatı öncesinde ne yaptığını, nasıl dua ettiğini görmekteyiz. Yaşamından ümit kesen, bundan sonra ölmek üzere bulunduğunu anlayan müslümanların o anda nasıl dua etmesi gerektiğini, yegâne numune ve önderimiz Peygamber Efendimiz’den görüp öğrenmekteyiz. Birinci olay göre Efendimiz, Hz. Âişe’ye ykatiyennmış oluğu halde, Tanrı Teâlâ’dan mağfiret ve rAhmet dilemiştir. Gecmişi ve geleceği kendine bağışlanmış olan Efendimiz’in bu duası, herhalde herşeyden önce ümmetini eğitmek içindir. Bu nâzik ve krıtik anda, gaflete düşmeyip Tanrı’tan mağfiret ve rAhmet dilemek gerektiğine işaret etmektedir. Çünkü bu hal gerçekte göç hâli ve O’LÜM anıdır. O anda bile Tanrı’ın kulu bulunduğunu idrak edip O’na müracaatta bulunmak, herhalde uygulanabilecek işlerin en isabetlisidir. Efendimiz bu duasında “Tanrı’ım beni refîk-i a’lâya ilet” niyâzında bulunmuştur. Refîk sözcüğü hem tekil hem çoğul olarak kullanılmakta, bu türlikle hem arkadaş, arkadaş, hem de arkadaşlar, arkadaşlar manasına gelmektedir.





Kelimeyi çoğul manasında alırsak Resül-i Ekrem Efendimiz, bu duasıyla kendisinden önceki peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salihlere katılmasını istemiş olur. Nitekim bu kabul edilen kimseler ile ilgili Tanrı Teâlâ “Onlar ne güzel refiktirler” [Nisâ sûresi (4), 69] buyurmuştur. Bu takdirde mâna “beni güzel arkadaşlara ilet” demek olur. Yine bir peygamber olan Hz. Yûsuf da “beni sâlihlere ilhak et!” [Yusuf sûresi (12), 101] diye dua etmiştir. Şayet refîk sözcüğü tekil olarak değerlendirilir ve “er-Refîk”in Tanrı Teâlâ’nın güzel isimlerinden bulunduğu da öneme alınırsa, Hz. Peygamber’in, kadri ulu mevlâya kavuşmak istediği anlaşılır. Bu takdirde mâna ” Beni Yüce Dost’a kavuştur” demek olur. İkinci hadiste, Peygamber Efendimiz’in, çektiği ıstırabı hafifletmek için kutsal elini suya değdirip o güzel yüzüne sürdüğünü ve bu arada “Bana O’LÜM anının şiddet ve sıkıntılarına karşı yardım et” diye Tanrı Teâlâ’ya dua ettiğini görüyoruz. “Sekerât-ı mevt”, O’LÜMün sıkıntıları, şiddeti demektir. Efendimiz’in bu duasından numune alınarak genellikle dualarımızda hep “sekerât-ı mevt”i basit kılması için Rabbimiz’e dua etmeliyiz. Bu dua, her vakit bulunduğu gibi, ölmek üzere iken de yapılmalıdır.





HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ Ölmek üzere olanların yapacakları dualar bulunmaktadır. Hz. Peygamber, bir insan ve peygamber olarak, O’LÜM hemen yapılacak duaların ve söylenecek sözlerin örneğini vermiştir. O’LÜM her bireyin başındadır. O’LÜM hâlinin sıkıntıları herkes için geçerli bulunduğuna göre, o sıkıntılardan Tanrı’a sığınmak lazım olur GÖNÜL EHLİNİN O’LÜM ANI İLE İLGİLİ SÖZLERİ Hasan-ı Basrî Hazretleri şu şekilde buyurmuştur: “İki gün ve iki gece bulunmaktadır ki mahlûkat, onlar gibisini katiyen duymamış ve görmemiştir: Gecelerin birincisi, kabir ehliyle kaldığın ilk gecedir. Daha önce onlarla hiç kalmamıştın. İkincisi, sabahı kıyâmet olan gecedir ki bundan sonra gecesi olmayan bir gün başlayacaktır.

Sonraki Haber

Kızılcık Şerbeti’ne o sahne damga vurdu..!

Kızılcık Şerbeti’ne o sahne damga vurdu..! Cuma akşamlarına damga vuran Kızılcık Şerbeti dizisinde Oğuz Murat …