Vanga, ilk ağladığı zaman çocuğa nasıl hitap etmesi gerektiğini bilmeyen bakıcısı, yeni doğmuş bebeğe isim vermek için oldukça ilginç bir yöntem uygulamaya karar verdi. Sokağa çıkan bakıcı, ilk gördüğü yabancıdan bebeğe bir isim vermesini istedi. Bebeğe ilk olarak Andromaha ismini veren yabancının bu tavsiyesi, Andromaha isminin Yunanca olduğu için kabul edilmedi. Başka bir yabancı yine Yunanca bir isim olan Vangelia ismini önerdi ve bu öneri kabul edildi. Böylece “Baba Vanga” efsanesi doğmuş oldu. Normal bir çocukluk geçiren Baba Vanga’nın hayatı, 1.Dünya Savaşı’nın başlaması ile kabusa döndü. Babası savaşa katılan Vanga’nın annesi, savaşın getirdiği zor koşullara daha fazla dayanamadı ve kısa süre içinde hayatını kaybetti. Baba Vanga, annesinin ölümünün ardından çocukluğunun büyük bölümünü akrabaları ve komşularının yanında geçirdi.
Baba Vanga’nın hayatındaki en büyük kırılma noktası, yakalandığı bir fırtınanın onu 2 kilometre öteye fırlatması ile değişti. Uzun aramalar sonucu bulunan Vanga’nın gözlerini kaybettiği ve bir daha asla göremeyeceği fark edildi. Bu olay ile birlikte Baba Vanga’nın hayatı tamamen karanlığa gömüldü. Ancak bunu dert etmeyen Vanga, gözlerini kaybetmesinin karşılığında geleceği görmekle ödüllendirildiğini söyledi.
